ATÖLYELER

ATÖLYELER

İçimizde beklettiğimiz MERAKIMIZI CEZBEDEN konuları keşfetmenin artık zamanı GELDİ!!!

Peki Anlatılanları Kalıcı Öğrenip, Hayatımızda Uygulayabilmek  İçin Biz Ne Yapıyoruz ?

** Yeni bilgiyi, kendi cümlelerimiz ile kafamızda yeniden oluşturuyoruz.

** Yeni bilgi ile ilgili çevremizden veya yaşadıklarımızdan örnekler oluşturuyoruz.

** Varolan bilgilerimiz ile yeni bilgi arasında beynimizde bağlantı kuruyoruz.

** Bilgiyi nerelerde kullanacağımızı belirliyoruz ve anlatılanlardan anlam ve sonuç çıkarıyoruz.

** Algılarımız ile karşı ifadeleri yorumluyoruz.

Bu aşamaları gerçekleştirdikten sonra beynimize aktardığımız yeni bilgilerin kalıcı ve kullanılabilir olması için sürekli yaşantımızın içinde uygulamalar yapıyoruz.

ATÖLYELERİMİZDE HAYALLERİNİZ GERÇEKLEŞİYOR !!

Merak ettiğiniz, öğrenmek istediğiniz alanlarda hazırlanmış Atölye çalışmalarımızı (Workshop), doğru ve verimli uygulamalarla, siz değerli katılımcılarımızla buluşturuyoruz. Atölye çalışmaları sizleri derinlemesine bilgi ve beceri sahibi yapıyor! Nasıl mı? Çünkü tek bir konuya odaklı …

Atölye çalışmalarında; katılımcı sayısı sınırlıdır… Bu nedenle aldığınız eğitimler verimli ve kaliteli oluyor. Grup ile geçirdiğiniz ortam hem yoğun etkileşimden dolayı yaratıcı fikir peş peşe geliyor hem de sosyal bir ortam oluşuyor.

Katılımcılar, eğitim esnasında takıldıkları sorulara anında yanıt alabiliyor ve birbirlerinden de güzel, farklı şeyler öğrenebiliyor.

Hem eğitmenle hem de birbirleriyle yaptıkları ortak atölye çalışmaları ile katılımcılar öğrenilen bilgiler hemen uygulamaya aktarabiliyor. Bu tip etkinliklere katılan bireylerin uygulama becerileri daha da gelişmiş oluyor.

TADIM ATÖLYELERİ

KOKU ATÖLYESİ

Koku duyusu, bütün duyuların baterisi (yönlendiricisi) gibidir. Diğerlerine yön verir. Görme, işitme, dokunma, tatma elbette vazgeçilmezdir. Ama eşitler arasının birincisi kokudur. Bir kere, daha ana rahmindeyken tanışıyoruz. Doğar doğmaz, bebeğin anne memesine yönelmesi içgüdüsel değil. Anne memesinin kokusuyla dokuz ay anne ve fetüs arasındaki madde alışverişini sağlayan plasentanın kokusu aynı. Anne kokusunu bilerek doğuyoruz. Oysa tam görmemiz ancak iki yaşında başlıyor. Üstelik, burun delikleri -eğer anozmi, koku alamama durumu yoksa.- yön ve tanım vermeye yardımcı oluyor. Yani görmenin en büyük destekçisi ve yedeği. Her nefes almak aynı zamanda koku almaktır. Öyleyse günde yirmi – yirmibeş bin sefer koku alıyoruz. Aman Allah’ım, bu kadar kokuyla nasıl baş edeceğiz?

KOKU uzmanı Vedat OZAN diyor ki;

Koku alma duyusu en önemli duyularımızdan biridir ve beynimizin duygu, hafıza ve yaratıcılığı etkileyen kısmında yer alır. Koku alma duyusu 24 saat boyunca çalışır ve hiçbir zaman “kapatılamayan” tek duyudur.  ‘İYİ‘ ya da ‘KÖTÜ‘ kokunun olmadığını ‘ZAYIF‘ ya da ‘KUVVETLİ‘ kokunun olduğunu ekliyor. Diğer duyulardan farklı olarak beyinde bilişsel bir süzgeçten geçmiyor koku. ‘Duygu durum’ ve hafıza işleme merkezinde algılanıyor. Dolayısıyla manipülasyona da çok açık. Koku, hafızada kodlanmış olduğu için zamanda gidip gelebiliyorsunuz. Olmadık bir anda duygusal bir tepki verebiliyor insan. Vücudun ilk ve en tanımlayıcı deneme mekanizmasıdır, bir ortamın iyi ya da kötü olduğu anında değerlendirir. Koku alma sistemi beyinde yer aldığından, koku alma duyusu hafıza, ruhsal durum, stres ve konsantrasyon ile yakından ilişkilidir. Koku eğitimi ile birlikte SEÇİCİ ALGI artıyor , Analitik düşünmeye başlıyorsun.’’

ZEYTİNYAĞI ATÖLYESİ

Eğer olmasaydı, icat etmek zorundaydık: ZEYTİNYAĞI

“Bu mucizevi sıvı hayatımızda olmasaydı, kesinlikle onu
bulmak için elimizden geleni yapardık.”

İtalyan profesör Publio Viola

Kromozon sayısı insanınki gibi 46 olan bitki, 6 bin yıldır hayatımızda. Tarih boyunca hep
sağlık amaçlı kullanılmış. Hipokrat; ülser,kolera, kas ağrılarının tedavisinde; İbn-i Sina, incirle
karıştırıp ilaç olarak kullanmış. 1950’li yıllarda başlayan margarin kullanımının gölgesinde
kalan bu “değerli sıvı” nihayet hak ettiği yere emin adımlarla ilerliyor.
Dünyada sağlıklı yiyecek bilinci yayıldıkça değeri daha çok anlaşılacak.
Neden bu kadar kıymetli? “Ülkemizde iyi zeytinyağı üretiliyor mu?” diye soranlara,
dünyada en iyi 500 zeytinyağı arasına giren Türk üreticileri öğrenmek isteyenlere verilecek
cevabımızı öğrenmek için bizi takip edin. Ama sakın her konuda “Ben haklıyım.” deyip
zeytinyağı gibi üste çıkmayın…

ŞARAP ATÖLYESİ

ŞARABI ŞARAP YAPAN İÇİNDEKİ ÜZÜMDÜR!

Foto kaynak : http://www.urlasarapcilik.com.tr/tr-TR

Hıristiyanlar için Hz. İsa’nın kanı olan; pek çok inançta “haram”; Bazıları içinse  “İN VİNO VİTAS” (Gerçek şaraptadır.) mottosuyla vazgeçilemez yaşam sıvısı: ŞARAP!

Vino, wine; Şarabın yabancı dillerdeki isimleri. Oinianda ya da Roma dönemindeki adıyla WIANAVANDA. Şaraba ismini veren antik kent. Nerede, bilginiz var mı? Evet, tahmininiz doğru; Ülkemizde, Antalya Elmalı’nın yakınlarında. Şimdi, “Dünyanın en iyi şaraplarını biz yapıyoruz.” diyen Fransızların, rakipleri İtalyanların bu “kutsal sıvının” ilk üretim yerlerinin Türkiye’nin de içinde bulunduğu kuzey-güney şeridinde olduğundan haberleri var mı? Daha da ötesi, bu “Bereketli Hilal”de yaşayan bizlerin ne kadarının bilgisi var?

Şarabı seviyor, bilinçli-bilinçsiz tüketiyor olabilirsiniz. Bir “şeyden” zevk almak için onu bilmek, aldığınız zevkin artmasıdır. Futbolu bilenle bilmeyenin seyretmesi arasındaki farkı düşünün. O zaman bu sayfalarda paylaşacağımız bilgileri, içindeki her bir üzüm tanesinin tadını alarak şarabınızı yudumlamak için takip edin. IN VINO VITAS…

KAHVE ATÖLYESİ

KAHVENİN 40 YIL HATIRI

Dedem misafir geldiğinde büyükanneme “Hatun kahveyi küle koy.” derdi. “Ağırdan
pişsin ki sohbet uzasın.” anlamına geldiğini çok sonra öğrendim. Dünyada günde 3 milyar
fincan tüketilen ve petrolden sonra en çok ticareti yapılan ürün. İlk ortaya çıkışı Çoban Kaldi
(ya da Haldi) mitine dayandırılsa da, kahvenin MS 700-800 tarihleri arasında keşfedildiği
düşünülüyor. İçecek olarak tüketimi ise 11. yüzyılda başlıyor. 1517’de Osmanlı’nın tanıştığı
tarihçilerce kabul edilse de Afrika ve Güney Amerika’da yetiştirilmeye başlanması 19. yüzyılı
buluyor. Bu “mübarek” ağaç, Oğlak ve Yengeç dönenceleri arasında (42-48 ya da 25-30
paraleller arası.) yetişebiliyor. Dünyada yaklaşık 60 ülkede üretim yapılabiliyor; ülkemizde
bazı yerlerde deneme çalışmaları varsa da henüz yaygın ve ticari bir üretimi yok.
Yüzlerce kahve ağacı türü var; ama ticari olarak ikisi öne çıkıyor: Arabica ve Robusta.
Arabica, 600-2400 m; Robusta, 0-900 m rakımlarda yetişiyor. Aralarındaki en önemli fark
kafein yüzdesi: Arabica Robusto’ya göre yaklaşık iki kat daha az; %0,8-1,4 arası kafein içerir
(Diğeri %1,7-4 arası.). Bundan ve daha fazla aroma içerdiğinden en çok tercih edilen tür
Arabica’dır.
Dünyada, yıllık ihracat değeri 20 milyar dolar, ticari değeri ise 100 milyar dolar
civarındadır. Türkiye kahve pazarının büyüklüğü ise 500 milyon tl’ye yakındır. Türk kahvesinin
bu pazar içerisindeki payı 125 milyon tl’dir. Yine dünya kahve tüketiminde birinci sırada, yıllık
kişi başına 12 kg, Finlandiya ve Baltık ülkeleri var. Türkiye ise kişi başı yıllık ortalama 1 kg
kahve tüketimi ile 50-100 arası bir sıralamada yer alıyor.
“Türk kahvesi” diye bir çekirdek türü yok; ama 40 yıl hatırı var. Bir diğer yazımızda
Çekirdekler ve demleme teknikleri üzerine bilgiler vereceğiz. Hadi şimdi kendinize bir fincan
kahve yapıp keyfine bakın. Tabii biliyorsanız falınıza bakmayı da unutmayın…

ÇİKOLATA ATÖLYESİ

Çikolata, kakao ağaçlarının meyvesi olan kakao çekirdekleri sayesinde yapılıyor ve bu ağacın ana vatanı Orta ve Güney Amerika. Bu meyve içinde 40 tane kakao bezelyelerinden oluşuyor. Bezelyeler kurutulup kavrularak çikolatanın temel halini oluşturuluyor.

Kakaoyu ilk kullanım için değerlendirenlerin Güney Amerika’daki yerliler olduğu varsayılıyor. Olmek medeniyeti, askerlerini yürüyüş ve savaşlarda güçlendirmek için kakaoyu kullanırmış.

Çikolatanın Afrodizyak Algısı

Kahve ve çay, ani uyarım gerçekleştirirken, çikolata yumuşak ve duygusal yükselme sunar. Bu özelliğinden ötürü çikolata yatıştırıcı, mutluluk verici etkisi ile erkekleri dinçleştiren ve kadınları engellerinden arındıran bir afrodizyak olarak kuvvetli bir şekilde algılanmaya başlamış. Yaygın bilinen kanının aksine katılmadığı sürece çikolatada kafein bulunmaz.”

Çikolatanın Aktif Maddesi: THEOBROMİNE

İsveçli biyolog, hekim ve fizikçi Carolus Linnaeus, onu Theobroma Cacao olarak adlandırır. (Tanrıların Yiyeceği) Bilim adamlarının da kakaonun aktif bileşenine ‘theobromine‘ adını buradan esinlenerek verdikleri tahmin edilmektedir.

KİŞİSEL ve MESLEKİ GELİŞİM ATÖLYELERİ

NLP ile DEĞİŞİM ATÖLYESİ

Gelecek ile ilgili kaygılarınızın, korkularınızın, kayıpların, yanlış giden ilişkilerinizin, başlamadan biten umutlarınızın, iş stresinin veya endişelerinizin yerini pozitif duyguların almasını istemez miydiniz?

Kısacık olan şu hayatımızı daha dolu dolu yaşayabilmek istemez miydiniz? O halde Her hafta farklı konular ile ne yapacağınız değil nasıl yapacağınız üzerine olan atölye çalışmalarımıza bekliyoruz.

KUANTUM DÜŞÜNCE ATÖLYESİ

Kişilerin arzu ettikleri hedeflere doğru yola çıkmasını sağlayan farkındalık yaratma ve potansiyel yükseltme amaçlı bir yöntemdir. Kuantum bakışı ile hayatında özgün, farklı, sihirli dokunuşlar için seni bekliyoruz.

SİZLER İÇİN BİLİNÇALTI TELKİN CD HAZIRLAMA ATÖLYESİ ( kişiye özel çalışma)

Birazdan seninle yeni yaşam vizyonuna doğru bir yolculuğa çıkıyoruz!

……….

Bu çalışmayı yapan diğer kişilerin gerçekleştirdiği gibi sende de arzu ettiğin hayatı gerçekleştireceksin. Şimdi sana arzu ettiğin hayatı hatırlatmak için yazdıklarını okuyorum ve senin için hazırladığım bu CD yi en az 21 gün dinlemeni tavsiye ediyorum…

BİLİNÇ ve BİLİNÇALTI FARK ATÖLYESİ

Zihnimiz 3 bölümden oluşur. Bilinç, bilinçaltı ve üst bilinç. İlk ikisi içimizde diğeri ise dışımızda olarak tanımlayabileceğimiz bizim benliğimizin uzantısı olan (genişlemiş) bilincimizdir.

Bilinç , Bilinçaltı ve Üstbilinç güçlerini beraberce keşfedelim ve yaşam kalitemizi artıralım!

Doğru düşünelim! Doğru yaşayalım!

WALT DISNEY MODEL UYGULAMASI ATÖLYESİ

Birisi kişinin hayallerini, projelerini eleştirdiğinde; kendisine kendinin (ya da onların) burada “eleştirel” bir yargıda bulunduğunu hatırlatır ve bu yargıya ulaşmadan önce üç bakış açısından da olayların nasıl görülebileceğini kontrol etmesi önemlidir. Bunu yüksek sesle ya da sadece zihninizden geçirerek yapabilir. Genellikle insanlar, hayallerini ve zihinlerinde uyanan şeyleri gerçekten yapmadan önce eleştirmen pozisyonuna geçerler. Görüşlerin ve vizyonun fark edilmesi ve geliştirilmesi için bu üç perspektif de önemlidir.

ZAMAN YÖNETİMİ ATÖLYESİ

Zaman en kıymetlimiz. En verimli kullanmamız gereken ancak yönetemediğimiz en çabuk ve hızlıca tükettiğimiz. Zamanı yönetmeyi hayatımıza doğru biçimde adapte edelim ve sen her anını, her gün yenide baştan, DOLU DOLU YAŞA!

IQ ve (EQ) DUYGUSAL ZEKA FARKLAR ATÖLYESİ

‘IQ’ ile ölçülen zeka, insanların okul ve iş yaşamındaki başarısını belirleyen değişmez bir etken midir sence?

Yüksek  IQ’lu çocuklar, ortalama IQ’ya sahip arkadaşlarına göre NEDEN hayatta daha başarısız olabiliyor?
Dr. Daniel Goleman, psikoloji alanında çığır açan kitabında, ‘EQ’nun  ‘IQ’dan daha önemli olduğunu kanıtlıyor. ‘Duygusal zeka’yı, özbilinç, azim, dürtülerini frenleme, başkalarının duygularını paylaşabilme gibi özellikleri içeren bir zeka olarak tanımlıyor.

Duygusal zeka yoksunluğu kişinin; aile yaşamına, mesleki başarısına, toplumsal ilişkilerine, sağlık durumuna ve daha birçok alana olumsuz yönde etki edebiliyor mu?

Dr. Goleman’a göre, duygusal zeka doğuştan gelen bir özellik değil. İnsan beyninin yapısı dolayısıyla, çocuklukta alınan duygusal dersler, yaşam boyunca davranış tarzını belirliyor.

Araştırmalara doğrultusunda, başta eğitimciler ve ana-babalar olmak üzere, herkesin ufkunu açacak bu atölye çalışmasına seni bekliyoruz.

‘’Demokrasinin topluma ne ölçüde mal olduğu, bireylerin duygusal zeka düzeyiyle doğrudan bağlantılı.’’    Daniel GOLEMAN

YARATICI YAZARLIK ATÖLYESİ

Belki birikmiş hikayeleriniz, yaşanmışlıklarınız var heybenizde. Belki bildikleriniz, belki de sadece hayalleriniz. Dile gelmek isteyen, gün yüzüne çıkmayı bekleyen hayaller. Siz de söz uçar yazı kalır diyenlerdenseniz sizi heybenizle birlikte atölye çalışmamıza bekliyoruz.

BÜYÜKLERE MASAL ATÖLYESİ

Masallar eşliğinde keyifli bir yolculuğa hep birlikte çıkıyoruz.

MOTİVASYON ATÖLYESİ

Aslında yapmak istiyorum ama hiç vaktim yok, bana destek olan biri yok, ailem yapmamı istemiyor, yeterince param yok, belki sadece motivasyonunuz yoktur. Şu motivasyon nedir, nasıl elde edilir hep birlikte öğrenelim.

KONSANTRASYON (ODAKLANMA) ve EGZERSİZLERİ  ATÖLYESİ

Konsantrasyon ya da odaklanma; dikkati istenen yöne verebilme becerisidir ve uzunluğu (süresi) kişiden kişiye veya konudan konuya değişse de her bireyde var olan bir beceridir. Bir insanın sahip olduğu konsantrasyon becerisi zaman içerisinde değişiklik göstermektedir.

Şu 2 soru mutlaka analiz edilmelidir:

1. Odaklanma sorunu gerçekten beyindeki dikkat merkezinin bozuk çalışmasından mı kaynaklanıyor?
2. Yoksa altta yer alan bir gizli depresyon ya da stres bozukluğu mu var?

İşte bu durumlar analiz edilerek, yaşam kalitenizde artış sağlanabilir.

KÜLTÜR ve SANAT ATÖLYELERİ

TAŞ BOYAMA

Minik Taşları boyayarak onlara hayat vermeye ve belki onları bir tabloya dönüştürmeye ne dersiniz? Evinizin bir köşesinde dururken gurur ve huzurla bakabileceğiniz bir eser..

TÜTSÜLÜK YAPIMI

Arabistan’dan Mısır’a gelen esanslarla ilk tütsülerin Mısırlılar tarafından yapılmış olabileceği tahmin edilmektedir. Mısır’daki Firavunlar da dini törenlerinde güzel bir koku yaymak için olduğu kadar kötü ruhları uzaklaştırmak için tütsüleri kullanıyorlardı. Yani binlerce yıllara dayanan geleneklere biz şekil vereceğiz. Kötü ruhları kovar mı bilemiyoruz ama yaptığımız tütsülüklerde evinize yayılan tütsü kokuları ruhunuzu iyi gelecek biliyoruz.

MUMLUK YAPIMI

Kalıplarla yapıp kendi zevkimize göre boyayacağımız mumluklarımız evinizin en güzel köşesinde sizin eseriniz olarak var olacak.

KÜBİK KAKTÜS SAKSIYI YAPIM ATÖLYESİ

Kaktüs saksılarımızı artık kendimiz yapıyoruz. İstediğimiz renklerde boyadığımız saksılarımız evlerimizi şenlendiriyor. Sohbet ve müzik eşliğinde keyif yapmaya bekliyoruz.

POLYESTER BOYAMA

Biblolarınız artık sizin istediğiniz renklerde süsleyecek evlerimizi, bazen bir kanat, bazen bir kız, bazen de bir baykuş. Sevdiğiniz objeler ellerinizde hayat bulacak.

MELEK YAPIM ATÖLYESİ

Her Atölyede farklı bir duygu ile farklı bir melek tasarlayıp yapacağımız atölyemizde sohbet bedava.

REÇİNE TAKI YAPIMI

Reçine içine koyduğunuz objeyi, içine koyduğunuz gündeki gibi koruyup kollayan bir maddedir. Bu ister küçük bir çiçek olsun, isterse sevdiklerinizin fotoğrafı. Belki bir kolyenin ucunda ya da kulağınıza küpe olması için kulağınızda… Kolye, küpe ve yüzük yaptığımız bu atölyede sizin anılarınız ya da sizin zevkleriniz başrolde.

ATÖLYE PROGRAMIMIZ ve EĞİTİMCİLERİMİZ

Seval SARITAŞ

Ahu GÜZEL